Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club

Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  



Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club 'daki "Aşk Ve Din Savaşının Ortasında .. " konusunu beğendin mi ? Paylaş.

FacebookTwitterEmailWindows LiveTechnoratiDeliciousDiggStumbleponMyspaceLikedin

Paylaş|

Aşk Ve Din Savaşının Ortasında ..

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
~> Tuba Life <~
KURUCU
KURUCU
Tuba Life
Kadın
Mesaj Sayısı : 342
Tecrübe Puanı : 1004
Doğum tarihi : 30/09/94
Kayıt tarihi : 02/11/10
Yaş : 29
Nerden : istanbul

Aşk Ve Din Savaşının Ortasında ..  Vide
MesajKonu: Aşk Ve Din Savaşının Ortasında .. Aşk Ve Din Savaşının Ortasında ..  Icon_minitimeCuma Kas. 05, 2010 6:07 am


[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Son olarak 'Asi' dizisinde izlediğimiz Tuba Büyüküstün, ilk sinema filmi 'Sevdaya Durmak'ta 1800'lerde aşkı din farkı engeline takılan Karadeniz kızını oynuyor. Filmin 'doğal çekim ortamı' Çamlıhemşin'de konuştuk...

BAHAR ÇUHADAR

RİZE - 1970’ler Türkiye’sine bir aşk hikâyesi ekseninde bakan ‘Çemberimde Gül Oya’ dizisinde konağın güzel, masum duruşlu kızı Zarife’ydi. ‘Ihlamurlar Altında’nın Filiz’ine geldiğinde sıra, ismi çoktan akıllara kazınmıştı. Dizi Arap ülkelerine ihraç edilince bir anda o coğrafyanın en aranılan kadın oyuncularından biri oldu. Sonra diğer iki dizi gibi bir Tomris Giritlioğlu projesi olan ‘Asi’nin başrolüne oturdu. Şimdilerde Yusuf Kurçenli’nin Çamlıhemşin’de çektiği sinema filmi ‘Sevdaya Durmak’ta, 1800’lerde, aşkı din farkı engeline takılan bir Karadeniz kızı olarak rol kesiyor. Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı bölümünde okurken, okulda gerçekleşen bir katalog çekimiyle dikkatleri çeken Tuba Büyüküstün, bu sezon ‘My Fair Lady’ uyarlaması ‘Benim Güzel Meleğim’ dizisinin Çingene kızı olarak ekrana da gelecek. Öncesinde Çamlıhemşin’deki sette, bizi Bahar Korçan imzalı kostümleri içinde karşıladı...



‘Sevdaya Durmak’ ilk sinema filminiz, hikâyenin ve Esma’nın sizi çeken yanı ne oldu?

Çok naif bir senaryo, olduğu gibi, süsten uzak... Hikâyede bazı şeyler o döneme ait ama bu problemler şimdi de var. Din her dönemde çok önemli, insanların hayatını yönlendiren bir unsur. Bir yandan kendimizle de çelişiyoruz aslında, bu kadar önemli bir şey aşka engel de olabiliyor.

O iki din arası durum size ne hissettirdi?

Esma’nın sevgilisinin Hıristiyan olduğundan finale yakın haberi oluyor. Onun için bu sorun değil zaten. Birdenbire engellerle karşılaşıp kendi yolunu seçiyor, başkalarının istediği gibi yaşamayı reddediyor. Sanırım ben de öyle davranırdım.

Üç haftadır Çamlıhemşin’desiniz, ‘Asi’ için uzun süre Antakya’da çiftlikte yaşadınız. Doğanın ortasında kalmak nasıl etkiliyor?

İstanbul’a dönünce birdenbire insanlar, dükkânlar, hareket... Hakikaten bir ürkme hissi geliyor başta, adım atamıyorsunuz, arada kalıyorsunuz. Ama artık yavaş yavaş alışıyorum.

Daha önce Doğu Karadeniz’e geldiniz mi?

Gelmemiştim ama çok istiyordum. ‘Doğa doğurgandır’ diyoruz ya, ya da ‘tabiat ana’; neden öyle dendiğini anladım hakikaten. Kafanızı çevirdiğiniz her yerden su akıyor. Mucize gibi.

Karadenizlilerle nasıl aranız?

O ilişki buraya gelmeden başladı. İstanbul’da horon, şive dersleri almaya başladık. İnsanlarla tanıştık, vakit geçirdik, sohbet ettik, horon geceleri düzenlendi. Filme başlamamız daha kolay oldu.

Bu sene ‘My Fair Lady’nin dizi versiyonunu çekeceksiniz. Orijinalini izlemiş miydiniz?

Tabii ki. Audrey Hepburn’ü çok beğenirim, her filmini seyrettim, favorim ‘Tiffany’de Kahvaltı’. Aslında çok bildik bir hikâye. Biz Çingene yapıyoruz karakteri, şimdi onları araştırmaya başladım. Ta Ortaçağ’dan, Bizans’tan anlamaya çalışıyorum, deli gibi Çingenelerin köküne iniyorum şu ara.

Bütün karakterlerinize benzer çalışmalar yapar mısınız?

Normalde çok fazla teorik çalışma yapmam, daha çok içgüdüsel gelişiyor bende. Antakya’ya gittiğimde ilk yaptığım şey toprağa elimi sürmek oldu; kokladım, avucumda ezdim, mısırları kopardım Asi’yi anlamak için...

Adınızı hep Arap ülkelerinin yoğun ilgisiyle duyuyoruz. Niye sevdiler sizi?

Sadece fiziksel değil. Galiba ilgilerini en çok doğallığım çekti. Makyajsız olabilecekse yapmıyorum gerçekten, çok az, kameranın yadırgamayacağı kadar yapıyorum.

Hangi ülkelere gittiniz?

Dubai ve Bahreyn’e. ‘Ihlamurlar Altında’ Dubai’de başladığında, burada bitmişti. Kadınlar alışveriş merkezinde başörtüyü çıkarıp saçını gösteriyordu, “Bak, senin gibi kestirdim” diye. Çok şaşırdım. Dizinin burada bittiğini bilmediği için de “Senin saçın niye öyle değil?” diyorlardı.

Okumayı, tarihi çalışmaları sevdiğiniz anlaşılıyor. Elinizde neler var şu ara?

Şu an Boleyn serisinden gidiyorum, onlara takıldım. Aynı anda Mayaları ve Çingeneleri okuyorum.


kaynak:Radikal

Aşk Ve Din Savaşının Ortasında ..

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

 Konu Etiketleri Etiketler
 Konu Linki Konu Linki
 Konu BBCode BBCode
 Konu HTML Kodu HTML Kodu
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club  :: Tuba Büyüküstün :: Çağatay Ulusoy Genel :: Röpörtajlar-
Türkçe Çeviri: Eclipse, Kodlayanlar MyBB, © 2002-2010 MyBB Group. Tasarım: trseven
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar