Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club

Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  



Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club 'daki "Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’" konusunu beğendin mi ? Paylaş.

FacebookTwitterEmailWindows LiveTechnoratiDeliciousDiggStumbleponMyspaceLikedin

Paylaş|

Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
~> Tuba Life <~
KURUCU
KURUCU
Tuba Life
Kadın
Mesaj Sayısı : 342
Tecrübe Puanı : 1004
Doğum tarihi : 30/09/94
Kayıt tarihi : 02/11/10
Yaş : 29
Nerden : istanbul

Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’ Vide
MesajKonu: Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’ Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’ Icon_minitimeCuma Kas. 05, 2010 6:24 am

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Tuba Büyüküstün, Ortadoğu ülkelerinde 'acayip ilgi' gördüğünü belirtti ve ekledi: Benim oraya gitmem, bize Julia Roberts'ın gelmesi gibi bir şey oluyor! Bizi kendilerine yakın hissediyorlar. Onlar için ABD'li yıldızlardan daha özeliz

ORTADOĞU'DA HOLLYWOOD STARLARINDAN DAHA ÖZELİM!

Tuba Büyüküstün; 'Asi' dizisinden sonra büründüğü sessizliği; yakında atv'de yayınlanacak 'Gönülçelen' dizisi ve 'Yüreğine Sor' filmiyle sona erdirmeye hazırlanıyor. Çekimleri Antakya'da yapılan 'Asi'nin ardından bir süre tatil yapmayı planladığını ama 'evdeki hesapların çarşıya uymadığını' söyleyen Büyüküstün; yeni projelerini Instyle dergisinden Pınar Çelikel'e anlattı...

HİÇ BOŞ VAKTİM OLMADI

Aklımdakileri tam olarak yapmaya zaman hiç yetmeyecek galiba. Benim seçtiğim projeler hep ön hazırlık gerektiriyor. 'Asi' bittikten sonra azıcık yaz tatili yaptım. O dönemde 'Yüreğine Sor' projesi vardı aklımda.

Ben öyle kafasındakileri atıp gidebilen biri değilim. Tatilde de hep filmi düşündüm. Dönüşte zaten horon, şive ve türkü dersleri başladı. Sonra bir ay Karadeniz'de kaldım çekim için... Ardından da 'Gönülçelen' için çalışmalara başladım. Bu sefer Roman dansı, şivesi, hareket-tavır dersleri... Yine boş vakit olmadı...

UÇARI BİR ÇİNGENE KIZI...

'Gönülçelen'de çingeneyi, 'Yüreğine Sor'da bir Karadeniz kızını oynuyorum. Ben birbirinden çok farklı rolleri seviyorum. 'Asi', tamamen toprağına bağlı bir kızdı. Onun için aile ve kökler çok önemliydi. Belli kuralları vardı ve bunların dışına çıkmaktan hiç hoşlanmıyordu. 'Gönülçelen'de ise anı yaşamasını bilen, eğlenen daha uçarı bir kız var. Oyunculuğun en keyif aldığım yanı bu zaten.

Çingenelerin hayatı ayrı bir algılayış biçimi var. Ben dizideki kızı anlayıp yansıtmaktan çok çingenelerin genlerine yerleşmiş özellikleri araştırıp, kızı öyle yaşatmaya çalıştım. Hayata bakış açıları çok eğlenceli. Elbette üzüntüleri var ama bunu hayatlarının her alanına yansıtmıyorlar. Ayrıca dansları çok güzel...

BANA ACAYİP BİR İLGİ VAR

'Yüreğine Sor' filmi sinemadaki ilk başrolüm... Çekimler boyunca Karadeniz'de geçirdiğimiz günler unutulmazdı. Ayder Yaylası'ndaki otelimize vardığımızda geceydi ve çevreyi pek görememiştim. Sabah kalkıp küçücük penceremden dışarıya baktığımda dağların arasından akarak gelen dereyi gördüm. Her taraf yemyeşildi. O manzarayı asla unutamayacağım.

'Ihlamurlar Altında' ve 'Asi' dizilerinden sonra Ortadoğu ülkelerinde acayip bir ilgi görüyorum. Bize ABD'den Julia Roberts'ın gelmesi gibi bir şey oluyor benim oraya gitmem. Hem ABD'li yıldızlar gibiyiz, hem de benzer din ve kültürden olduğumuz için bizi kendilerine yakın hissediyorlar. Dolayısıyla ABD'li yıldızlardan daha özeliz onlar için.

ARA SIRA KAÇIYORUM

Seyahati çok sevdiğim için Ortadoğu gezileri çok hoşuma gitti. Ama asıl ilgi alanlarım Paris ve Prag. Tek başına bile olsam ara sıra kaçıyorum bu şehirlere. Öyle planlı da değil; sokakta yürürken gördüğü bir turizm şirketine girip Paris'e bilet alıp, ertesi gün gidebiliyorum. Tabii çekimim yoksa!

Gittiğim yerlerin yerlisi gibi davranmayı çok seviyorum. Ara sokaklar, şehrin içi, küçük restoranlar, insanları izlemek hoşuma gidiyor. Bir de, gitmeden o ülkenin dilini çalışıp en azından derdimi anlatabilecek kadar öğrenmeyi seviyorum. Bu konuda yetenekliyim de...

EV YEMEKLERİNİ ÖZLEDİM

Set koşturması biter bitmez, evde beni bekleyen Golden Retriever cinsi köpeğim Korsan'ın yanında alıyorum soluğu. Çekimlerdeyken beni çok özlüyor. O yüzden boş vakitlerimi onunla geçirmeye çalışıyorum.

İki sene 'Asi'nin çekimleri yüzünden Antakya'da bir otelde yaşadığım için evime yeni yeni alışıyorum. İki yıl boyunca ev yemeği hasreti çektim. Döner dönmez de yemek yapma denemelerine başladım. Kendi kafamdan yemekler uydurup yemek pişirmenin mantığını anlamaya çalışıyorum.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Zamane aşkları çok yanlış yolda

İlk aşkı: İlk aşkım galiba resim yapmak... Kağıt üzerinde, renkler ve şekillerle olmayan bir dünya yaratmak... Sadece sana ait, senden çıkan bir dünya... Resim yapmayı çok seviyorum.

Ona göre aşk: Hani yağmurlar yağar ya bazen, hani gök gürler ya arkasından, hani şimşekler çakar peşinden; işte öyle bir şey... Yanında olmadığım tüm zamanı onu bir daha göreceğim anı düşünerek geçirdiğimde aşık olduğumu anlarım.

Meslek aşkı: Sürekli keşfetmeye devam eden, keşfettikçe büyüyen bir aşk. En güzel tarafı da bu aşkı benden başka kimse bozamaz.

Şimdiki aşklar: 21.yüzyıl aşkları; filmlerdeki, şarkılardaki aşklardan çoook uzağa doğru yola çıkmış. Umarım yanlış yolda olduklarını bir an önce fark edip geri dönerler.

Rahat etmediğim bir kıyafetin içinde duramam

Modaya yaklaşımım dönemsel olarak değişiyor. Bugün yırtık jean ve kazak var üstümde. Dün ise bir dönem ceketi ve şapka vardı. Neyin içinde rahatsam onu iyi bulurum. Kimi zaman giydiğim şeyin içinde rahat edemem, değiştiririm.

Özel olarak alışverişe çıkmak yerine, sevdiğim bir şey gördüğümde almayı tercih ederim. Son iki senedir Sonia Rykel ve kendimi bildim bileli Alexander McQueen'i seviyorum.

Kanyon'a her gittiğimde Chanel'in vitrininin önünde durup bakarım. Sadece vitrin tasarımı nasıl yapmış diye yaparım bunu. Çünkü Türkiye'de vitrin tasarımı diye bir şey yok. Kim eline ne geçiyorsa onu koyuyor vitrine. Tasarım filan düşünmüyor.

Dışarı çıkarken hazırlanma sürem ruh halime göre değişir. Önemli bir yere giderken daha çabuk hazırlanırım. Ne giymem, saçımı nasıl yapmam gerektiğini kafamda belirliyorum; hazırlanmam en fazla yarım saat alıyor... Saçımı bile kendim yapıyorum.

Kızıl Saçlı ‘Gönülçelen’

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

 Konu Etiketleri Etiketler
 Konu Linki Konu Linki
 Konu BBCode BBCode
 Konu HTML Kodu HTML Kodu
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çağatay Ulusoy | Çağatay Ulusoy Fan Club  :: Tuba Büyüküstün :: Çağatay Ulusoy Genel :: Röpörtajlar-
Türkçe Çeviri: Eclipse, Kodlayanlar MyBB, © 2002-2010 MyBB Group. Tasarım: trseven
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar